Arkadaşlarımı ziyaret etmek için bir binaya girdiğimi ve dairelerden birinin kapısının altından aniden bir koku geldiğini hatırlıyorum. Zeytinyağında kızartılan sarımsak ve kişnişten oluşan mulukhiyah kokusu olduğunu düşündüm. Dayanamayıp kapıyı çaldım ve “Mısır’dan mı geliyorsunuz?” diye sordum. O kadar memnun oldular ki, gelin bizimle yiyin dediler. Gerçekten de bir koku ve tat, tıpkı müzik gibi çok güçlü bir şekilde anıları – aslında bütün bir medeniyeti- çağrıştırabilir.
Claudia Roden
yemek kitabı yazarı ve kültür antropoloğu