Bir yetişkinin ortalama günlük tuz ihtiyacı altı ila sekiz gram tuz ile karşılanır. Bu temel tuz miktarı yediğimiz yiyeceklerde doğal olarak mevcuttur. Ancak aslında ihtiyacımızdan daha fazlasını, günde 15 gramdan fazla tuz tüketiyoruz: tuz yemek pişirirken, çeşni olarak lezzeti arttırdığı için ve koruyucu olarak şarküteri ürünlerinde, kurutulmuş ya da salamura edilmiş gıdalarda kullanılıyor. (…) 14. yüzyıla kadar büyük miktarlarda et, balık ve sebze tuzlanırdı. Peynir şimdi olduğundan daha fazla tuzlanırdı ve ekmek de daha iyi kabarması ve saklanabilmesi için daha fazla miktarda tuz içerirdi. Şarap ve biraya da tuz eklenirdi. Eskilerin insanları genel olarak tutumlu olmakla birlikte yemeklerine az da olsa tuz eklerlerdi. Roma’nın kuruluş yıllarında askerlere günde bir avuç tuz verilirdi. Tuz istihkakı daha sonra yerini herkesin kendi tuzunu almasına izin veren bir miktar paraya bıraktı. Romalı askerlerin aldığı para onların tuz parası, salariumları, “salar”leri, yani maaşlarıydı. “Salary”, yani ‘Maaş’ kavramı daha sonra sivillere yapılan ödemeler için de kullanılan bir terim haline geldi.
Maguelonne Toussaint-Samat
Yazar
‘A History of Food’ [Gıdanın Tarihi]