Gıda İzinin Peşinden: Akdeniz Beslenmesine Yeni Bir Bakış'
Akdeniz beslenmesi dünyanın en sağlıklı beslenme şekli olarak kabul edilir.
Çoğunlukla sebze, tahıl, fındık, baklagiller ve meyveler gibi bitki bazlı gıdalardan oluşur. Çok az hayvansal ürün içerir veya hiç içermez. Yoksulluktan doğan bir mutfak geleneği olan bu beslenme biçimi, yüzyıllardır Akdeniz coğrafyasında yaşayan çiftçi ve balıkçı toplulukları tarafından yaratılmış bir tür “açlık diyeti”dir.
Eşsiz nitelikleri dolayısıyla UNESCO tarafından “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası”nın bir parçası olarak kabul edilmiştir. Tasarrufa, paylaşıma ve mevsimselliğe dayanan bu beslenme şekli, günümüzde gezegenin karşı karşıya olduğu biyolojik çeşitlilik kaybı, gıda israfı ve iklim değişikliği gibi kritik sorunlardan bazılarına çözümler sunmaktadır.
Foodprint, beslenmesinin bugün hayatımız için neden değerli olduğunu araştırıyor.
Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz, Fas, Kıbrıs, Hırvatistan ve Türkiye’yi birbirine bağlayan proje, altı fotoğrafçının asırlık bir yaşam biçimini gözler önüne seren fotoğraflarını temel alıyor.
Paralel etkinlikler arasında fotoğraf atölyeleri, eğitim programları, belgesel gösterimleri, yemek pişirme etkinlikleri ve yemek turları yer alıyor.
Sergi beş temel konu etrafında yapılandırılmıştır: hayatta kalmak, tedarik etmek, pişirmek, yemek ve sürdürmek. Sağlıklı yaşamı teşvik etmek ve sürdürülebilir yaşama ilham vermek amacıyla Akdeniz beslenmesi üzerinden incelenen bu konular, gıdaya yönelik bütüncül bir yaklaşımı da vurgulamaktadır.
Gıda İzinin Peşinden: Akdeniz Beslenmesine Yeni Bir Bakış'
Akdeniz beslenmesi dünyanın en sağlıklı beslenme şekli olarak kabul edilir.
Çoğunlukla sebze, tahıl, fındık, baklagiller ve meyveler gibi bitki bazlı gıdalardan oluşur. Çok az hayvansal ürün içerir veya hiç içermez. Yoksulluktan doğan bir mutfak geleneği olan bu beslenme biçimi, yüzyıllardır Akdeniz coğrafyasında yaşayan çiftçi ve balıkçı toplulukları tarafından yaratılmış bir tür “açlık diyeti”dir.
Eşsiz nitelikleri dolayısıyla UNESCO tarafından “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası”nın bir parçası olarak kabul edilmiştir. Tasarrufa, paylaşıma ve mevsimselliğe dayanan bu beslenme şekli, günümüzde gezegenin karşı karşıya olduğu biyolojik çeşitlilik kaybı, gıda israfı ve iklim değişikliği gibi kritik sorunlardan bazılarına çözümler sunmaktadır.
Foodprint, beslenmesinin bugün hayatımız için neden değerli olduğunu araştırıyor.
Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz, Fas, Kıbrıs, Hırvatistan ve Türkiye’yi birbirine bağlayan proje, altı fotoğrafçının asırlık bir yaşam biçimini gözler önüne seren fotoğraflarını temel alıyor.
Paralel etkinlikler arasında fotoğraf atölyeleri, eğitim programları, belgesel gösterimleri, yemek pişirme etkinlikleri ve yemek turları yer alıyor.
Sergi beş temel konu etrafında yapılandırılmıştır: hayatta kalmak, tedarik etmek, pişirmek, yemek ve sürdürmek. Sağlıklı yaşamı teşvik etmek ve sürdürülebilir yaşama ilham vermek amacıyla Akdeniz beslenmesi üzerinden incelenen bu konular, gıdaya yönelik bütüncül bir yaklaşımı da vurgulamaktadır.